BİR TEK DENİZ YILDIZI BİLE FARK YARATIR

Ama deniz ürünlerini ustalıkla yapabilmek, bunları hoş bir ortamda sunabilmek ve çizgisini bozmadan kalıcı olabilmek de herkesin harcı değil. İşin bazı sırları var tabi ki. Bunlardan en önemlilerinden biri doğru ekip. Ankara’nın alanında iki duayeni Deniz Yıldızı’nda bir araya gelmiş. Biri, artık balığın kitabını yazan yaklaşık 40 yılını bu sektöre veren, nice mekanın işletme yöneticiliğini ve danışmanlığını yapan Enver Apaydın, diğeri 1988 yılından beri restoran işletmeciliği yapan, kaliteden ve nezaketten asla taviz vermeyen Faruk Şahin. Onlar bence muhteşem bir ikili olmuşlar. Sohbet sırasında “balıklara fısıldayan adam Enver ile balıkları yargılayan adam Faruk bir araya geldi” diye konuşuyoruz. Gerçekten de durum böyle. İkili, farkını hemen hissettiriyor. Karşılamadaki zariflikten, samimiyetlerine, işlerine hakimiyetlerine kadar… Bu kadar tecrübeli iki ismin, her akşam konuklar gelmeden önceki o tatlı
heyecanlarına şahit olmak da benim için ayrı bir güzellik oldu.
heyecanlarına şahit olmak da benim için ayrı bir güzellik oldu.
16-17 kişilik bir ekip var çalışan. Garsonlar denizci kıyafeti giymişler. Bunu ayrıca çok sevdim.

Ara not: Lavabolarda bulunan tek kullanımlık diş fırçaları detayı gözümden kaçmadı. Bence, bu ölçüdeki her restoranda bulunmalı.
Malzemeler konusunda prensip, nerde neyin en iyisi bulunuyorsa oradan getirtilmesi. Yöresel tat avcılığı, her daim başarılı sonuçlar doğurur zaten. Mutfakta 5 kişi nefis işler başarıyorlar. Her gün 25-30 çeşit meze çıkıyor. 10 tane kadar ara sıcak var.

Mezelerden humus, köpoğlu, atom ve deniz börülcesini tattım. Hepsi gayet lezzetli. Kullandıkları yağ daha çok ilgimi çekti. Gerçek zeytinyağı kullanıyorlar çünkü. Balıkesir tarafından geliyormuş. Nasıl da değiştiriyor, fark katıyor bir anda. Hardal soslu levrek de nefisti. Favorim ahtapot carpaccio oldu. Buhar tekniği ile pişiriyorlarmış. Sonra sıkıca sarılıp donduruluyor ve ince ince kesiliyor. Sosu da, tadını bastırmayacak lezzette ayarlanmış. Balık pastırmasında yağsız eti olması sebebiyle genelde akya balığı kullanılır. Bu defa lagostan yapmışlar. Güzel olmuş, yine de akya tercihimdir. Bunların dışında, deniz mahsullü krep, otlu levrek, deniz mahsullü içli köfte, bostan patlıcanıyla hazırlanan ve kömür ateşinde pişen sıcak patlıcan gibi özel tatlar da var.
Gittiğim gün ara sıcak spesiyallerde balık simit ve kadayıflı karides gözüme çarptı. Balık simidi levrek, mantar, kaşar, yeşilbiber ve biraz da pul biberle hazırlamış usta. İçerideki malzemeler levreğin tadını asla bastırmamış ama zenginleştirmiş. Ayrıca içi de dışı da çok güzel pişmiş. Kadayıflı karides de efsane (bu kelimeyi bir süredir kullanmak istiyordum😊) olmuş. Tatlı-ekşi-acı sos da bunun vazgeçilmez tamamlayıcısı tabi. Oldum olası karides düşkünlüğüm olmadı. Uzun zamandır iştahla yediğim nadir karidesti diyebilirim.
Mevsimin en iyi ve taze balıklarını ve tüm diğer deniz mahsullerini güvenle ve keyif alarak yiyebileceğiniz bir mekan. Enver ve Faruk beylerin olduğu bir ortamda benim bu konuda içim hep rahat olacaktır zaten. 👍
Ahmet Taner Kışlalı Mahallesi
Saltoğlu Bulvarı 2753. Cad. No: 37
Ümitköy/Ankara
Tel: 312 240 12 11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder